Mutsuzluğumu kıyıya dinlenmek için gelen bir martının kanadına koydum. Uzaklaştır onu benden dedim. Martı, önce beni mutsuz eden hikayeyi dinlemek istedi. Çaresiz anlattım. Gene de sordum martıya niye hikayemi öğrenmek istediğini. Dedi ki "Onu senden ne kadar uzaklaştıracağımı bilmem lazım." "Bir daha bu kıyıya dinlenmek için gelme ne olur" dedim. Olur ya belki düşürüverir kanadından mutsuzluğumu onu terkettiğim bu kıyıda. Martı söz verdi. Denizden küçük bir balık indirdi midesine ve göz kırptı bana. Açtı kocaman kanatlarını. Şimdi heybetli bir görüntüye kavuşmuştu o küçücük kuş. Bütün umudum bu martıydı. Minnet dolu yaşlı gözlerle baktım martıya. Havalandı gökyüzünde. Ağır ağır süzülmeye başladı denizin üstünde. Balık tutanların üzerinden geçti. Hepsi kayıklarında kafalarını kaldırıp en az bir kez baktı bu deniz kuşuna. Bazıları benim gibi gözden yitinceye kadar izledi martıyı. Ve uzak semalara doğru yol aldı sıkıntım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder